Selçuk Alagöz, Türk pop-rock müziğinin öncü isimlerinden biri olarak tanınan, besteci, söz yazarı, aranjör ve şarkıcıdır. 5 Ağustos 1944 tarihinde İstanbul’da doğan Alagöz, müzik kariyerine 1960’lı yıllarda başlamış ve Türk müzik tarihinde unutulmaz eserlere imza atmıştır. Kardeşleri Rana, Ali ve Nilüfer Alagöz ile birlikte müzik dünyasında önemli bir yer edinen sanatçı, aynı zamanda sosyal sorumluluk projeleri ve sivil toplum çalışmalarıyla da dikkat çekmiştir.
Erken Yaşamı ve Eğitim Hayatı
Selçuk Alagöz, müzikle iç içe bir ailede dünyaya gelmiştir. Babası Bahattin Alagöz, Malatya kökenli bir müzik öğretmeni olup, çocuklarına erken yaşta müzik eğitimi vermiştir. Alagöz, eğitim hayatına İstanbul Alman Lisesi’nde başlamış, ardından İstanbul Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde yükseköğrenimini tamamlamıştır. Daha sonra turizm işletmeciliği alanında yüksek lisans yaparak akademik kariyerini de güçlendirmiştir.
Müzik Kariyerinin Başlangıcı ve Yükselişi
Selçuk Alagöz’ün müzik kariyeri, 1964 yılında Erol Büyükburç’un orkestrasında profesyonel olarak başlamıştır. Aynı yıl, Hürriyet Gazetesi’nin düzenlediği "Altın Mikrofon" yarışması ile adını geniş kitlelere duyurmuştur. Yarışmada "Kemerin Naftaları" adlı şarkısıyla finale kalan Alagöz, bu başarının ardından kendi adını taşıyan orkestrasını kurmuş ve kız kardeşi Rana Alagöz’ü solist olarak yanına almıştır. Alagöz kardeşler, 1967 yılında yapılan Altın Mikrofon yarışmasına aralarında Cahit Berkay ve Engin Yörükoğlu gibi önemli müzisyenlerin de bulunduğu bir orkestra ile katılmışlardır.
1970 yılında, kardeşleri Rana ve Ali Alagöz ile birlikte Atina’da düzenlenen 3. Apollonia Uluslararası Müzik Festivali’nde Türkiye’yi temsil eden Selçuk Alagöz, uluslararası alanda da tanınmaya başlamıştır. Müzik kariyeri boyunca 23 adet 45’lik plak, 7 albüm ve 6 toplama albüm yayımlayan sanatçı, bu albümlerden ikisini yurtdışında müzikseverlerle buluşturmuştur. "Her Şey Bitmiştir Artık", "Aşkın Gözü Kör Mü", "Dibi Dibi Da", "Malabadi Köprüsü", "Kaleden İndir Beni", "Edremit Van’a Bakar" ve "Deliyim Seviyorum" gibi eserler, Türk pop müziğinin klasikleri arasında yer almıştır.
Unutulmaz Eserleri ve Başarıları
Selçuk Alagöz, müzik kariyerinde dört Altın Plak ödülü kazanmış ve kardeşleriyle birlikte 80 farklı dilde şarkı söyleyerek Guinness Rekorlar Kitabı’na aday gösterilmiştir. Özellikle "Malabadi Köprüsü" adlı eseri, Türk müzik tarihinde kült bir şarkı haline gelmiş ve geniş kitleler tarafından sevilmiştir. Sanatçı, 1979 yılından itibaren kardeşleriyle birlikte turistik müzik gösterileri düzenlemiş ve bu gösterilerde 80 dilde şarkı söyleyerek Türk müziğinin uluslararası alanda tanınmasına katkı sağlamıştır.
Sosyal Sorumluluk Projeleri ve Sivil Toplum Çalışmaları
Selçuk Alagöz, müzik kariyerinin yanı sıra sosyal sorumluluk projeleri ve sivil toplum çalışmalarıyla da ön plana çıkmıştır. Türk Kalp Vakfı İcra Kurulu’nda görev almış, Popüler Müzik Sanat Vakfı (POPSAV) başkanlığı yapmış ve Müzik Yorumcuları Derneği (MÜYORBİR) kurucu başkanı olarak müzisyenlerin haklarını korumak için önemli çalışmalara imza atmıştır. Ayrıca, Sigarayla Savaşanlar Derneği’ni kurarak sigaranın zararları konusunda toplumsal farkındalık yaratmış ve bu alanda öncü bir rol üstlenmiş.
Özel Hayatı ve Vefatı
Selçuk Alagöz, 1971 yılında Birsen Hanım ile evlenmiş ve bu evlilikten Sencer ve Barış adında iki çocuğu dünyaya gelmiş. Aile, 1972 yılında İstanbul’un Kocamustafapaşa semtine taşınmış ve burada uzun yıllar yaşamıştır. Sanatçı, 2010 yılında "İki Kez Yaşadım" adlı otobiyografik kitabını yayımlayarak müzik kariyerinden aile hayatına kadar birçok konuda okuyuculara içten bir bakış sunmuş.
Ne yazık ki, Selçuk Alagöz 5 Ağustos 2025 tarihinde, 81. yaş gününde, Muğla’nın Bodrum ilçesindeki evinde yüksek tansiyon ve kalp ritim bozukluğu nedeniyle hayatını kaybetmiş. Vefatı, müzik camiası ve hayranları tarafından büyük bir üzüntüyle karşılanmış.
Selçuk Alagöz, Türk pop-rock müziğinin öncü isimlerinden biri olarak müzik tarihine damgasını vurmuş, besteleri ve yorumlarıyla nesilleri etkilemiş bir sanatçı. Kardeşleriyle birlikte gerçekleştirdiği projeler, uluslararası başarıları ve sosyal sorumluluk alanındaki çalışmalarıyla da unutulmaz bir iz bırakmış. Sanatçının eserleri ve anıları, Türk müziğinin geleceğine ışık tutmaya devam edecek.
