Dr. Serkan Karaismailoğlu, Hacettepe Üniversitesi Biyoloji Bölümü'nden 2005 yılında mezun olmuş, aynı üniversitenin Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı'nda 2009 yılında yüksek lisansını, 2014 yılında ise doktorasını tamamlamıştır. Akademik kariyerine Hacettepe Üniversitesi'nde öğretim üyesi olarak devam eden Karaismailoğlu, sinirbilim alanında özellikle beyin cinsiyeti ve yapay zeka konularında çalışmalar yürütmektedir.
2009 yılında Ulusal Fizyoloji Kongresi'nde en iyi genç araştırmacı ödülüne layık görülen Karaismailoğlu'nun, ulusal ve uluslararası dergilerde yayımlanmış çeşitli makaleleri bulunmaktadır. Ayrıca, sinirbilimin günlük yaşama etkilerini anlaşılır ve eğlenceli bir dille aktarmayı amaçlayan "Ortapia" projesinin kurucusudur.
Yazarın eserleri, bilimsel bilgileri geniş bir okuyucu kitlesine ulaştırmayı hedeflemektedir. İşte bazı kitapları:
Kadın Beyni - Erkek Beyni
2015 yılında yayımlanan bu kitap, kadın ve erkek beyinleri arasındaki farklılıkları sinirbilim perspektifinden ele alarak, cinsiyetler arasındaki davranışsal ve düşünsel farklılıkların nörolojik temellerini inceler.
Beyinde Ararken Bağırsakta Buldum
2017 yılında yayımlanan eser, beyin ve bağırsak arasındaki ilişkiyi keşfederek, insan davranışları ve duyguları üzerindeki etkilerini açıklar.
Pia Mater
2019 yılında yayımlanan bu nöro-roman, sinirbilimsel temaları edebi bir dille işleyerek, okuyuculara beynin derinliklerine yolculuk sunar.
Arachnoid Mater
2020 yılında yayımlanan eser, "Mater" serisinin ikinci kitabı olarak, beynin karmaşık yapısını ve insan psikolojisini derinlemesine inceler.
Dura Mater
2021 yılında yayımlanan bu kitap, "Mater" serisinin sonuncusu olup, sinirbilim ve edebiyatı birleştirerek insan beyninin sırlarını keşfetmeye devam eder.
En son kitabı Kalk Bi Dopamin Demle kısa sürede en çok satanlar listesine girmiş ve çok büyük bir okuyucu kitlesine ulaşmıştır.
Dr. Karaismailoğlu, bilimsel bilgileri anlaşılır ve akıcı bir dille sunarak, okuyucularının bilimle olan bağlarını güçlendirmeyi amaçlamaktadır. Hayata bakışında, bilimsel merak ve keşfetme arzusunun yanı sıra, insan beyninin derinliklerini anlamaya yönelik tutkulu bir yaklaşım sergilemektedir. Bu perspektif, eserlerine de yansımakta ve okuyucularına bilimsel düşüncenin önemini aktarmaktadır.